İnanışlar

EBEM KUŞAĞI

Bize küçükken derlerdi ki “Ebem kuşağının altından geçen kızlar, erkek olur, erkekler kız olur.”

Onun için hep çevresini dolanmaya çalşırdık ama bir türlü yakalayamazdırk.

Bazanda eğer altından geçersem kız olduğumda kime benzerdim diye düşünürdüm.

 

ESGİ AYLAR

Eskiden radyo, televizyon ve takvim yoktu.

Ancak insanlar mevsimleri, ayları, günleri ve önemli doğa olaylarını kendilerine özgü yöntemlerle izlerlerdi.

Buna göre ekin ekme, biçme, harman vb. faalyetlerini buna göre yaparlardı.

İnanın bu tahminlerinde de asla yanılmazlardı.

Rahmetli babamın Saatli Maarif Cep Takvimi vardı.

Bu takvimlerde yukarıda verilen tüm bilgilere ilaveten daha bu tür pekçok bilgi bulmak mümkündü.

 

CEMRE

Arapça kökenli bir kelime olan “cemre”‘nin sözlük anlamı kor yani ateştir.

Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak bilinir.

Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır.

Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.

Halk arasında cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve nevruz kutlamaları başlamaktadır.

Cemre düşmesi Türk kültüründe de önemli bir yere sahiptir.

Anadolu’da yaygın olarak kullanılan geleneksel halk takviminde yıl,

”kasım günleri” ve ”Hızır günleri” olarak kış ve yaz diye ikiye bölünüyor.

Kasım günleri, miladi takvime göre 8 Kasım’da başlıyor ve 179 gün sonra 5 Mayıs’ta sona eriyor.

Kasım günleri, 4 yılda bir şubat ayı 29 çektiği zaman 180 gün oluyor.

Hızır günleri ise 6 Mayıs’ta başlıyor ve 7 Kasım’a kadar 186 gün sürüyor.

 

SAYA GEZME

Saya, halk ağzında gebe koyunların karnındaki yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı bir törendir.
Saya gezme, saya oyunu, koyun yüzü, davar yüzü diye anılarak günümüze kadar gelmiş olan gelenek
baharın  gelmeye başladığını, tabiatın canlandığını gösterir.
Allah’ tan bolluk ve bereket dilemek amacı ile genellikle gençler ve çocuklar tarafından çeşitli kıyafetler
ve eşyalarla kılık değiştirilerek, köydeki evleri dolaşmaları şeklinde yapılır.
Özellikle göçebe Türk kavimlerinde yaygın olan bir törendir.
Saya Gezmek, koç katımından 100 gün sonra kutlanır. Koyunların  gebelik süresi 150 gündür.
Koç katımından 100 gün sonra kuzunun anasının karnında canlandığına, tüylerinin çıkmaya başladığına inanılır
Anadolu’ da sayanın kutlanmasında dramatik gösterilerin yoğun olduğu görülür.
Saya  törenlerinde oyuncuların yüzlerini boyamaları, yünlü ve kıllı elbiseler giyerek koyun, ayı, tilki gibi
hayvanları taklit etmeleri, gelinin kaçırılması ile birlikte oyunculardan birinin ölmesi oyunlara dramatik
nitelik kazandırmaktadır.
Anadolu’ da sayanın kutlanmasında dramatik gösterilerin yoğun olduğu görülür.
Saya  törenlerinde; oyuncuların yüzlerini boyamaları, yünlü ve kıllı elbiseler giyerek koyun, ayı,
tilki gibi hayvanları taklit etmeleri, gelinin kaçırılması ile birlikte oyunculardan birinin ölmesi oyunlara
dramatik nitelik kazandırmaktadır..
Koyunun yüzü geldi,
Dolandı güzü geldi.
Çobanın kucağında,
Bir kınalı kuzu geldi.
Hey deyin dostlar heyyy.
 DÜDÜK
Anadolu’ da çocuk olmanın öğrettiği güzelliklerden biridir.
Baharda serçe parmaktan biraz daha ince bir söğüt dalı kesilerek, yaklaşık 5 cm uzunluğunda bir çomak yapılır.
Daha sonra her iki ucu dümdüz kesilir.
Çakı sapı ile çubuk kabuğuna vurularak kabuk kısmına zarar vermeden (oynata oynata) çıkarılır ve atılır.
Kabuk kısmı bir boru gibidir artık. Diğer ucu hafifçe ezilir.
Böylece düdük elde edilmiş olur. Düdüğün ezik kısmı ağıza alınarak üflenir.
Bu şekilde öter bu düdük. Aynı düdüğü soğan ya da buğdaygillerden de elde edebilirsiniz.
Mesaj Atabilirsiniz