Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, partisinin 3 ana hedefinin tam demokrasi, tam ve gerçek adalet ile yüksek refah düzeyi olduğunu söyledi.
Gümüşhane’de partisinin il binasını ziyaret eden Çanakçı, burada basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Programda bir konuşma yapan Çanakçı, Türkiye siyasetine yeni bir dil, yeni bir tarz ve yeni bir yaklaşım getirmek iddiasıyla yola çıktıklarını söyledi.
Bu yeni dil, tarz ve yaklaşımın en bariz özelliklerinden birisinin de çözüm odaklı olmak olduğunu ifade eden Çanakçı, eleştirmenin yanı sıra 13 politika başkanlığıyla da sorulara çözüm aradıklarını anlattı.
Çanakçı, parti olarak iktidar olduklarında yapacaklarını 90 ve 160 günlük planlamalar şeklinde kamuoyuna aktardıklarını anımsatarak, ilk eylem planını tarım alanında hazırladıktan sonra kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti.
Türkiye’de her alanda kurumların ciddi anlamda zafiyete uğradığını ve kurumsal çöküş yaşandığını savunan Çanakçı, şöyle devam etti:
“Deva Partisi olarak 3 şeyi gerçekleştirmek için yola çıkmış bir partiyiz. Tam demokrasi, tam ve gerçek adalet ve yüksek refah düzeyi bizim 3 ana hedefimizdir. Herkesin özgürlükleri doya doya yaşadığı, ifade ve inanç özgürlüğünün en üst düzeyde güvence altına alındığı bir sistemi hedefliyoruz. Tam adalet derken hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsız ve tarafsızlığı bizimi için kilit bir hedef. Yüksek refah düzeyi de tüm vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır iş, AŞ ve gelir sağlamasıdır. Bunlar için de yapılması gereken ilk şey kurumları yeniden ayağa kaldırmak. Bu kurumların insan kaynağı kapasitesini güçlendirmek. Bu kurumların kanunlarda öngörülen şekilde hareket etmesini sağlamak. İlk iş kurumları ayağa kaldırmak.”
-“Kaynakları doğru yere tahsis ederseniz Türkiye’nin kaynakları mevcut”
Çanakçı, Türkiye’nin bir kaynak problemi olmadığını ileri sürerek, kaynakların doğru yönetilemediğini iddia etti.
25’den fazla bütçe yapmış bir ekip olduklarını anımsatan Çanakçı, şunları söyledi:
“Burada mesele önceliklendirme ve kaynakların nereye tahsis edileceği problemidir. Türkiye’de bütün kamudaki tarımsal sulama projelerinin adeti 191. Bu projelerin tamamlanması için ihtiyaç duyulan kaynak yaklaşık 110 milyar lira. Bunu dolar çevirdiğinizde 13-15 milyar dolar eder. Kanal İstanbul’un minimum maliyeti 20 milyar dolar, maksimum maliyeti ise 60 milyar doları geçiyor. Burada önceliklendirme Kanal İstanbul mu olmalı yoksa tarımda sulama projelerini bitirmek mi olmalı? Zaman zaman yağmuru hükümet mi yağdıracak diyorlar. Yağmuru hükümet yağdırmayacak ama sulama projesini yapmak da hükümetin görevi. Siz eğer önceliklendirmeyi doğru yapar, kaynakları doğru yere tahsis ederseniz Türkiye’nin kaynakları mevcut.”
Programa Çanakçı’nın yanı sıra Kurucular Kurulu Üyesi Metin Kaşıkoğlu, Gümüşhane İl Başkanı Didem Kurt ve partililer katıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Veysel Kara